Burun ve Sinüs Tümörleri
Burun tümörleri burun içi mukoza ya da kemik yapılardan gelişen ve gittikçe büyüyerek burun kavitesini dolduran kitlelerdir. Bu tümörler çapları burun hava yolunu kapatacak boyutlara ulaşıncaya kadar pek bulgu vermezler. Bunun için fark edilmeleri ancak ileri dönemlerde olabilir. Böyle durumlar hastaların tedavilerinde gecikmelere neden olabilmektedir.
Burun tümörlerinin belirtileri
Burun tümörlerinin en belirgin bulgusu burun tıkanıklığı ve kanamalarıdır. Eğer tümör sinüslerin ağızlarını kapatacak kadar büyürse sinüzitlere neden olabilir ve buna bağlı yüz ve baş ağrısı gibi bulgular da görülebilir. Bunların yanında bazen tümör göze doğru yayılabilir ve bu durumlarda da göz bulguları ortaya çıkar. Eğer tümör genize doğru yayılıp kulak yolunu tıkarsa bu sefer de hasta işitme kaybı gibi kulak bulguları ile karşımıza gelebilir.
Burun tümörlerinde Tanı
Burun ve paranazal sinüs tümörlerinin tanısı zor değildir. Geleneksel KBB muayenesi ve endoskopik muayene sonucunda ihtimali tanı konur. Ancak sinüs içinden köken alan ve henüz burun kavitesi içine geçmemiş tümörlerde tanıya yaklaşmak için Bilgisayarlı Tomografi çektirtmek şarttır. Bu üç muayene sonunda muhtemel tanımızı koyabiliriz.
Kesin tanı için muayenede görülen kitleden biyopsi yapmak şarttır. Kesin tanıyı patologların hastadan alınan materyalleri incelmeleri sonucu konulur. Ancak burun ve paranazal sinüs tümörleri ileri dönemlerde bulgu verdikleri için erken tanı koymak tamamen tesadüfi bir durumdur. Genelde tanı geç dönemlerde konulur.
Burun tümörlerinde tedavi
Burun tümörlerinde tedavi seçenekleri cerrahi, radyoterpi ve sınırlı olgularda da kemoterapi olarak sıralanabilir. En iyi sonuç cerrahi tedavilerde alınır. Eğer tümör boyuna yayılmışsa ana cerrahiye boyun lenf bezlerinin alınması da eklenir. Bazen bu cerrahi tedavi sonrasında hastalara ilave olarak radyoterapi de uygulanabilir.
Sınırlı olgularda ise tedavileri kemoterapi de katılabilir. Her türlü seçeneklere rağmen burun ve paranazal bölge tümörlerinde genellikle tanı geç dönemlerde konulduğundan tedavideki başarı oranları diğer KBB alanları kadar iyi değildir.