Yüz Felci: Fasiyal paralizi
Yüz felci (Fasiyal paralizi) gülme, göz kapaklarını kapatma gibi yüz kaslarımızı hareket ettiren sinirin fonksiyonunu yapamaması sonucu oluşan hastalığa verilen isimdir. Yüz felci genellikle tek taraflı olur. Felç olan tarafta doğal olarak yüz mimik hareketleri yapılamayacağı için yüzün sağ ve sol yarımı arasında bir asimetri oluşur. Bu durum hastaların moralini oldukça bozar ve içe kapanmasına neden olur. Yüz felci birincil sırada KBB hekimleri tarafından tedavi edilmelidir.
Yüz Felcinin nedenleri
Yüz felcinin pek çok nedeni vardır. Bu nedenler arasında en sık görülenler aşağıda gibi sıralanabilir
1-Soğuk (Bell paralizileri)
2-Enfeksiyon hastalıkları (Viral ve bakteriyal enfeksiyonlar)
3-Travmalar (Trafik kazaları ya da diğerleri)
4-Kulak cerrahisi esasında tahrip olması
5-Kulak kanserleri
6-Beyin kanserleri
7-Beyin kanamaları
8-Nedeni belirlenemeyen felçler (İdiyopatik olgular)
Yüz felcinin tanısı
Yüz felcinin tanısı muayene ile kolaylıkla konur. Hasta şikâyetinde yüzünün bir tarafında önce uyuşma başladığını ve daha sonra hareket ettiremediğini ifade eder. Muayene esnasında hastaya yüz mimik hareketler dediğimiz gülme, sırıtma, ıslık çalma, göz kapaklarını açma kapatma, kaşları kaldırma ve alın bölgesini hareket ettirme gibi hareketleri yaptırırız. Hasta yüzünün felç olan tarafında bu yüz hareketlerini yapamaz. Böylece yüz felci tanısını rahatlıkla koyarız.
Yüz felcinin etiyolojik nedeninin ve 7 sinirin tutulum bölgesinin araştırılması açısından bir takım testler yapılabilir. İşitme ve denge testleri ile birlikte gözyaşı testi dediğimiz testler yapılarak fasiyal sinirin hangi seviyeden tutulduğunu belirlemeye çalışırız. Bunlara ilaveten BT ve MR denilen radyolojik incelemeleri yapılarak yüz felcinin nedenleri arasında saydığımız bir tümör ya da temporal kemik kırığı var mı diye ayırmış oluruz. Radyolojik muayene bize ayırıcı tanıda yardımcı olmuş olur.
Yüz felcinin tedavisi
Yüz felcinin tedavisi genellikle nedene bağlı olarak değişir. Bundan dolayı özellikle felcin etiylojik nedeninin belirlenmesi tedavinin şekillendirilmesi açısından önem arz eder. Tedavi medikal ve cerrahi tedavi olarak ikiye ayrılır.
Medikal Tedavi: Yüz felcinin ilaç ile tedavisinde mümkün olduğu oranda hızlı hareket edilmeli ve hemen tedaviye başlanmalıdır. Tedaviye ne kadar erken başlanırsa başarı oranı da o kadar yüksek olur. Tedavinin gecikmesi başarı oranlarını düşürür.
Steroid uygulaması: Eğer yüz felci sinirde gelişen ani ödeme bağlı ise kullanılacak ilk ilaçlar arasında steroidler gelmektedir. Hastaya verilebilecek en yüksek doz verilerek bir anlama yükleme tedavisi yapılır. Böylece yüz sinirindeki ödem yani şişme hızlı bir şekilde giderilmeye çalışılır. Kortizona bağlı oluşabilecek yan etkilerden sakınmak için hastaya mide koruyucu ilaçlar verilmelidir. Kortizon tedavisi yüksek dozdan başlayıp her gün biraz düşürülerek ortalama 20-30 gün arasında tamamlanır.
Antibiyotik ve Antiviral ilaçlar: Yüz felcinin nedeni viral ya da bakteriyal enfeksiyonlar ise bu sefer antiviral ajanlar ve antibiyotikler kullanılır. Bunların yanında ödem giderici ilaçlardan da yararlanılır.
Cerrahi Tedavi: Tümörlere ve travmalara bağlı felçlerde ise cerrahi tedaviye gidilir. Özellikle kulak cerrahisine bağlı oluşmuş felçlerde cerrahi yaklaşımla sinirde oluşan hasar tamir edilir. Trafik kazaları ya da diğer travmalara bağlı temporal kemik kırıklarında da yine cerrahi olarak sinirde hasar olan bölge bulunarak hasar tamir edilir. Diğer taraftan bir takım tümörlerin basılarına bağlı yüz felçlerinde de yine cerrahi tedavi ile tümör çıkartılarak sinir rahatlatılmış olur.
Bazı olgularda her türlü tedaviye rağmen yüz felci düzülmez. Aradan uzun süre geçmesine rağmen bir iyileşme sağlanamaz. Bu tip olgularda yüzün sağ ve sol yarımı arasındaki asimetrileri gidermeye yönelik estetik ameliyatlar yapılabilmektedir. Ya da ağız köşesine yönelik siniri ile beraber bölgeye yakın kas dokularından kaydırma ameliyatları yapılabilmektedir. Böylece ağız köşesi hareketlendirilerek estetik ve fonksiyonel iyileşme sağlanabilmektedir.
Fizik Tedavi: İyileşme sürecinde uzama olması halinde fizik tedavi uygulaması yapılmaktadır. Böylece hareketsizliği bağlı olarak yüz kaslarında oluşabilecek atrofiler kısmen de olsa engellenmektedir.